İçeriğe geç

yazılım dersi

Bilgisayarca Düşünme Nedir ?

Kodlama eğitimi ile birlikte gündeme gelen önemli bir başlık da bilgisayarca düşünme (computational thinking) başlığıdır.

“Bu ülkedeki herkes bir bilgisayarın nasıl programlanacağını öğrenmeli… Çünkü nasıl düşünüleceğini öğretir.”
Steve Jobs

Bu cümle tam da bu başlığa vurgu yapmaktadır.  21. yüzyılda problem çözme yeteneği  olmazsa olmaz öğrenci niteliklerinden biridir. Bilgisayarca düşünme kavramı, problem çözme yeteneği ile doğrudan ilişkili bir kavramdır.

Bilgisayarca düşünme sadece bilgisayarla ilgili bir beceri değil, tüm alanları ilgilendiren bir beceridir (KORKMAZ, ÇAKIR ve ÖZDEN, 2015). Çünkü asıl odak noktası düşünmektir. Bilgisayarca düşünme bir düşünme biçimidir ve insanın zihnini yoran her düşünce için kullanılabilir. Özden (2015) bilgisayarca düşünmeyi, hayat problemlerinin çözümünde bilgisayarları kullanabilmek için gerekli olan bilgi, beceri ve tutum olarak tanımlamaktadır.

Uluslar arası eğitim birliği (ISTE) 2016 yılının öğrenci standartları arasında yer alan bilgisayarca düşünme şu maddelerle detaylandırılıyor:

  • Öğrenciler, çözüm üretmek ve geliştirmek için teknolojik yöntemlerin gücünden yararlanarak sorunları anlama ve çözme stratejileri geliştirir ve kullanırlar.
  • Öğrenciler veri analizi, sanal modeller ve çözüm bulma ve keşfetmede algoritmik düşünme gibi teknoloji destekli yöntemleri kullanarak problemi formülleştirirler.
  • Öğrenciler, problem çözmeye ve karar vermeye destek olması için, veri toplar veya ilgili veri setlerini belirler, bunları analiz etmek için dijital araçları kullanır ve verileri değişik yollarla sunarlar.
  • Öğrenciler, problemleri bileşen parçalarına bölerek önemli bilgileri çıkarır ve karmaşık sistemleri anlamak veya problem çözmeyi kolaylaştırmak için tanımlayıcı modeller geliştirir.
  • Öğrenciler otomasyonun nasıl çalıştığını anlar ve otomatik çözümler üretmek ve test etmek için bir dizi adım geliştirmek için algoritmik düşünceyi kullanırlar.

Bilgisayarca düşünme, bilgisayarların insan beyninin bir uzantısıymış gibi kullanabilme yeteneğidir. Bilgisayarca düşünme ile insanların zekası ile bilgisayarların işlem yeteneklerini birleştirerek gelişen dünyada daha başarılı bireyler yetiştirmek amaçlanmaktadır.

Bilgisayarca düşünme yeteneği en etkili şekilde Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersinde kazandırılabilir. Bu derste öğrencilere programlamanın (kodlamanın) temel kavramları ve algoritma kavramı öğretilmektedir. Bilgisayarca düşünmenin temelinde de algoritma mantığı vardır. Öğrenciler aldıkları bu eğitim ile karşılaştıkları problemlere adım adım çözüm üretebilir ve bu çözümde bilgisayarların gücünden de yararlanarak hızlı ve etkili bir şekilde sonuca ulaşabilirler. Ülkemizde Bilgisayar bilimleri dersinin liselere zorunlu ders olarak eklenmeye çalışılması ve 1. sınıftan 12. sınıfa kadar kodlama eğitimi verileceği söylemleri konuya önem verildiğinin bir göstergesidir. Fakat verilen bu önemin yeteri kadar olmadığı, diğer bir çok ülkede bu eğitim zorunlu olarak verilirken bizim hala söylemlerden öteye gidememiş olmamızdan anlaşılmaktadır.

Kaynakça

Barr, D., Harrison, J. ve Conery, L. (2011). Computational thinking: A digital age skill for everyone. Learning & Leading with Technology, 38(6), 20–23.

ISTE. (2016). ISTE | Standards For Students. ISTE Standards For Students. 16 Haziran 2017 tarihinde http://www.iste.org/standards/standards/for-students#startstandards adresinden erişildi.

KORKMAZ, Ö., ÇAKIR, R. ve ÖZDEN, M. Y. (2015). Bilgisayarca Düşünme Beceri Düzeyleri Ölçeğinin (BDBD) Ortaokul Düzeyine Uyarlanması. Gazi Eğitim Bilimleri Dergisi, 1(2), 143–162.

Ozden, M. Y. (2015, Haziran). Computational Thinking = Bilgisayarca Düşünme becerileri? M. Yaşar Özden – Blog. http://myozden.blogspot.com.tr/2015/06/computational-thinking-bilgisayarca.html adresinden erişildi.

Nedir Bu Kodlama Dersi ?

Kodlama dersi

“Kodlama dersi geliyor”, “Çocuklar artık kodlama öğrenecek”, “Kodlama ile daha başarılı nesiller” vb. cümleleri son zamanlarda sıkça duymaya başladık. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri IŞIK ve Milli Eğitim Bakanı Nabi AVCI’ nın yaptığı açıklamalar Kodlama dersinin yakın zamanda ilköğretim müfredatına ve ortaöğretim dersleri arasına ekleneceği anlaşılıyor. Umarım kısa zamanda çalışmalar tamamlanır ve bu ders öğrencilerde buluşur.

Peki Nedir Bu Kodlama Dersi ?

Kodlama dersi hakkında son zamanda aldığım duyumlara göre bazı öğretmenler, hatta okul yöneticileri Kodlama dersinin sınavlarda kullanılan optik formların doğru kodlamasının öğretileceği ders olarak düşünmüşler. Bu oldukça komik bir düşünce, her ne kadar bu düşünceye sahip olan kişilerin düşüncelerinde ciddi oldukları söylense de ben öyle olmadığını düşünüyor ve umuyorum. Eğer durum gerçekten böyleyse Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersinin ne kadar önemli olduğu açıkça ortada.

Kodlama dersi aynı zamanda programlama ve yazılım dersi olarak da isimlendirilebilir. Kodlama dersi ile öğrencilere bilgisayar yazılımı geliştirmenin (programlamanın) temelleri öğretilmek amaçlanmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucu programlama eğitiminin öğrencilere yansıtıcılık, yaratıcılık, kural öğrenme ve kurallara uyma, problem çözme ve analitik düşünme, uzamsal düşünme becerileri gibi beceriler kazandırmaktadır (AKPINAR & ALTUN, 2014). Bu açıdan bakıldığında ilkokullarda verilecek olan kodlama dersinde amaç herkesi yazılımcı olarak yetiştirmek değil yukarıda sayılan bu nitelikleri kazanmasını sağlamaktır.

Günümüzde okur yazarlık tanımlarının içerisine bir de bilgisayar okur yazarlığı tanımı girmiştir. Bilgisayar okur yazarlığı en basit haliyle bilgisayarı kullanma yeteneği olarak tanımlansa da bilgisayar okuryazarı olan bir bireyin, çeşitli sorunların çözümünde, iletişim kurmada, bilgi edinmede bilgisayar kullanması ve bilgisayarın çalışma mantığı, bilgisayarda kullandığı programların nasıl geliştirildiği ve çalıştığı hakkında bilgi sahibi olması beklenmektedir (Akgül, Küpeli, & Kır, 2015).

Peki Küçük Yaştaki öğrencilere Karmaşık Programlama Dilleri Nasıl Öğretilecek

Küçük yaştaki öğrencilere direk gelişmiş programlama dilleri öğretilmeyecek bunun yerine yukarıda bahsedilen nitelikleri kazandırma üzerine yoğunlaşmış eğitimler verilecektir. İlkokul seviyesindeki öğrencilere bahsedilen bu nitelikler kazandırılmaya çalışılırken yaşlarına uygun olacak şekilde hazırlanmış uygulamalar ve oyunlar kullanılmaktadır. Scratch, BlocklyAndroid App Inventor vb. uygulamalar kullanılarak öğrencileri doğrudan karmaşık kod yazma eylemine sokmadan sürekle bırak işlemi ile gerekli program parçacıklarını uygun yerlere getirip birleştirmeleriyle programlarını oluşturmaları sağlanmaktadır.

https://vimeo.com/65583694

Bu uygulamalara ek olarak öğrencilerin programlama temellerini öğrenmesi için geliştirilen Code Monkey, Code Combat ve Code.org adresinde bulunan bir çok oyun gibi oyunlar hazırlanmıştır.

https://www.youtube.com/watch?v=RqSzdmSUHVo

Bu uygulamalar ve oyunlar sayesinde çocuklar yazılım bilgisinin temellerini, algoritmik düşünme yeteneğini, ve problem çözme yeteneği gibi bir çok kazanımı elde edecektir. Ayrıca çocuklar için hazırlanan robot geliştirme setleri ile çocuklar gelecek için hazırlanırken kendi robotları ile oynama fırsatı yakalıyorlar.

[caption id="attachment_2623" align="aligncenter" width="702"]Çocuklar için Robotik dersleri kaynak:http://www.urotam.com/[/caption]

Avrupa ülkelerinde yıllardır önemi vurgulanan ve zorunlu olarak ilkokullarda öğretilen yazılım bilgisinin ne kadar önemli olduğunu artık Türkiye’de de anlaşılmış durumda. Bu doğrultuda Milli Eğitim Bakanlığı yazılım bilgisinin ilköğretimde seçmeli liselerde ise zorunlu olması için çalışmalarını sürdürmekte. Yazılım dersi ilköğretimde seçmeli olacağı için velilere önemli bir görev düşmektedir. Ben çocuğumun yazılımcı olmasını, bilgisayar başında sürekli vakit geçirmesini istemiyorum şeklindeki düşüncelerle yazılım dersini seçmemek yanlış bir davranış olacaktır. Yukarıda da anlatıldığı gibi yazılım dersi yazılımcı yetiştirmek için değil öğrencileri geleceğe uygun niteliklere sahip olarak yetiştirmek için verilmektedir. Günümüzde çocuklar doğar doğmaz teknolojiyle tanışmaktadır. Bu nedenle cep telefonları, tabletler ve bilgisayarlar çocukların günlük hayatta sürekli karşılaştıkları ve kullanma gereksinimi duydukları cihazlardır. Çocukları teknolojiden uzak tutmamız oldukça zor olduğu için  Bilişim teknolojileri dersi ile teknolojiyi nasıl daha etkili ve bilinçli şekilde kullanmaları gerektiğini öğretmemiz gerekmektedir.

[box type="tick"]Geleceği teknolojiyi kullanan değil onu geliştiren ülkeler şekillendirecektir. Geleceğimizi kurtarmak ve dünyaya yön veren ülkeler arasında yer almak için Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersine hak ettiği önemi vermeliyiz.[/box]

https://youtu.be/RlNqAM37Shc

 

Kaynakça

Akgül, F., Küpeli, E., & Kır, İ. (2015). SINIF ÖĞRETMENLERİNİN BİLGİSAYAR OKUR-YAZARLIK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ: KAHRAMANMARAŞ İLİ ÖRNEĞİ. Electronic Journal Of Social Sciences, 14(55), 207-219.

Akpınar, Y., & Altun, A. (2014). Bilgi toplumu okullarında programlama eğitimi gereksinimi. İlköğretim Online, 13(1), 1 – 4.

FATİH Projesi Eğitim Teknolojileri Zirvesi #FatihETZ15

Geçtiğimiz hafta Cumartesi günü (5 Aralık) Ankara’ da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Eğitimde FATİH Projesi Eğitim Teknolojileri Zirvesi düzenlendi. Bir bilişimci olarak ülkemizdeki eğitim teknolojilerine yön vereceğini düşündüğüm bu  etkinliğe katılmam gerektiğini düşündüm. Bu yıl ilk defa düzenlenen bu  etkinlik sayesinde eğitim teknolojileri alanında uzmanlar, akademisyenler, öğretnenler ve öğrenciler bir araya gelerek bilgi paylaşımında bulundular. Ayrıca katılımcılar eğitim teknolojileri alanında hizmet veren şirketlerin açtığı standlar sayesinde bu alandaki son ürünleri inceleme fırsatı buldular. Ülkemiz eğitimi için oldukça önemli ve etkili olan bu etkinliğin bundan sonra her yıl düzenlenmesi gerektiği vurgusu ile birlikte Milli Eğitim bakanlığı bun etkinliğin her yıl düzenleneceğini belirtti. Bu yıl zirvede konuşulan konu başlıklarını aşağıdaki  görselde görebilirsiniz.

FATİHETZ konularZirve Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer ATEŞ’ in konuşması ile başladı. Daha sonra Milli Eğitim Bakanı  Nabi AVCI açılış konuşmasını yaptı. Milli eğitim bakanından sonra  Google Eğitim Direktörü, Khan Akademi Türkiye Direktörü, Intel Global Eğitim Uzmanı konuşmalarını  yaptı. Açılış konuşmalarından sonra öğle arasına kadar Eğitim Teknolojileri paneli  düzenlendi. Açılış  konuşmaları sırasında F klavyenin Türkçe diline uygunluğu ve ne kadar hızlı yazılabileceğini göstermek için F klavye şampiyonları Bakan Nabi Avcı’nın konuşmasını  anlık olarak ekrana yansıttılar. İngilizce yapılan konuşmalar da anlık ceviri ekipleri desteğiyle F klavye ile ekrana yansıtıldı.

[box type="info"] F klavye ile daha fazla bilgi almak için Okullarda neden F klavye kullandırılıyor ? başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.[/box]

Yapılan açılış konuşmalarında ve eğitim teknolojileri panelinde aldığım notlar ve hatırladıklarım kadarıyla gündeme gelen konular: Teknolojinin gelişimi  hayatımızın her alanında olduğu gibi  eğitim alanını da etkilediği. Artık bilgiye ulaşmanın eskisi kadar zor olmadığı İnternet sayesinde birçok alanda istenilen bilgiye ulaşılabildiği. Günümüzde çocukların İnterneti  ve bilgisayarı  velilerden daha fazla ve daha iyi kullanarak bilgilere hızlı bir şekilde ulaşabildiği. FATİH projesi bilgiye bu kadar hızlı ulaşılabilinen günümüzde okulların günümüz ihtiyaçlarına ayak uydurabilmesi için atılan bir adım olarak hayata geçirildiği. EBA ile öğrencilere kaliteli içerikler sunmanın hedeflendiği. EBA içeriğine eklenen Öğretim Yönetim Sistemi ile öğretmenlere öğrencilerin takibi, eksik noktalarının belirlenmesi ve online ve sosyal bir öğrenme ortamı oluşturma imkanlarının sağlandığı şeklindeydi.

Panelde Dinçer ATEŞ yaptığı konuşma ile FATİH projesinin kamuoyunda tablet projesi olarak görülmesinin üzücü bir durum olduğundan bahsetti. Bu algıyı değiştirmek için projenin tablet dağıtımı ayağına biraz ara verildiği belirtildi. FATİH projesi isminden de anlaşıldığı gibi  fırsat eşitliği sağlamayı ve eğitimde teknoloji kullanımını arttırmayı amaçlamış bir proje olduğu vurgulandı.

Panelin bir diğer konuşmacısı olan TÜBİTAK ULAKBİM Müdürü Mehmet Mirat SATOĞLU Fatih Projesi ve Pardus Projesinin ortak yürütülerek akıllı tahtalarda yerli işletim sistemi ve yazılımlarının kullanılmasının önemini anlatarak PARDUS için geliştirilen etkileşimli tahta arayüzünün özelliklerinden bahsetti.

Yapılan konuşmalardan benim aklımda kalan ve Bilşim teknolojileri dersini  ve öğretmenlerini  ilgilendiren konu öğrencilerin artık bilgisayarı biliyor olması konusuydu. Konuşmacılar artık çocuklarının bir çoğunun bilgisayarı bildiğini, bilgisayar hakkında bir çok bilgiye sahip olduğunu ve İnternet erişimi sayesinde bilmedikleri bir konuyu kolaylıkla araştırabildikleri vurgulandı. Bu nedenle Bilişim teknolojileri dersinin artık yeterli olmadığından ve müfredatının eskidiğinden bahsedildi ve Bilişim Teknolojileri dersinin müfredatının güncellenmesi gerektiği vurgulandı.

[box type="note"]Bu söylemler sonrası benim yaptığım yorum; ismi Bilişim Teknolojileri ve Yazılım olarak düzenlenen dersimizin gelecek yıllarda %70 – %80 oranında yazılıma ağırlık verileceği ve bu şekilde de okullarda verilmesi planlanan yazılım (kodlama) dersinin de verilmeye başlanmış olarak kabul edileceği şeklinde. Yani sosyal medya etkinliklerinde sıkça dile getirilen kodlama dersinin ayrı bir ders olarak koymak yerine bilişim teknolojileri dersi içerisinde ağırlık verilerek ekleneceğini düşünüyorum.[/box]

Zirvede 12 konu başlığı ve oturum olmasına rağmen süre sınırlamasından dolayı sadece iki oturuma katılma imkanı vardı. Ben bu  oturumlardan Kodlama ve Kodlama Eğitimi başlıklı oturuma katıldım. Bu oturumun planlanan dan uzun sürmesi (40 dk kadar sonraki  oturuma sarktı) ve günün yoğunluğu yüzünden başka bir oturuma katılamadım.

Kodlama Eğitimi Oturumu

Oturumu Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. H. Altay GÜVENİR yönetti ve ilk konuşmayı kendisi yaptı. Konuşmasında Kodlama eğitiminin kesinlikle ilk öğretim ve orta öğretim seviyelerinde verilmesi gerektiğini vurguladı. Programlama dersinin asıl amacının öğrencileri birer yazılım uzmanı  yapmak değil onlara algoritmik düşünme yeteneğinin kazandırılması olduğunu belirtti. Buna örnek olarak Resim, müzik gibi dersleri öğrencilere vererek onların ressam yada müzisyen olması amaçlanmıyorsa kodlama dersinde de yazılım uzmanı olmalarının amaçlanmadığı vurgulandı.

Kodlama eğitimi ilk ve orta öğretim seviyelerinde farklı şekillerde anlatılmaktadır. İlk öğretim seviyesinde anlatılacak kodlama eğitimi tamamen algoritmik düşünme yeteneğine odaklanarak yapılmakta. Öğrenciler ilk öğretim seviyesinde metinsel olarak kod yazmak yerine kod bloklarını karşılayan görsel ögeleri kullanmaktadır. Bu görsel ögelerin yanı sıra görsel bloklarla oluşturulan kodun metinsel halide öğrencilere gösterilerek iler ki seviyelerde öğrenecekleri programlama dillerine aşinalık oluşturulmaktadır.

Orta öğretim seviyesinde öğrenciler artık bir programlama dili ile kendi kodlarını yazmaya başlıyorlar. Bu seviyede ön plana çıkan detay programlamaya ilk defa başlayan öğrencilerin hangi  programlama dili ile başlaması gerektiğidir. Günümüzdeki programlama dilleri  basitlik, okunabilirlik, yazılabilirlik, standartlık, kaynak çokluğu ve maliyet niteliklerine göre incelendiğinde en uygun dil Python ikinci olarak ise Matlab gelmektedir.

[box type="tick"]Kodlama oturumunda önemli gördüğüm bir diğer olay Milli Eğitim Bakanının oturuma katılması oldu. O saatte verilen diğer oturumlara katılmak yerine kodlama eğitimi oturumuna katılması konuya verdiği önemin bir göstergesi olarak görülebilir.[/box]

Diğer konuşmacılar küçük yaştaki öğrencilerle yaptıkları kodlama eğitimlerinin detayları ve bilişim okuryazarlığı üzerine yapılan  uluslar arası çalışmalarda Türkiye’nin ne durumda olduğu konularından bahsetti. Tanıtımı yapılan etkinlikler sonrasında oluşturulan ders planlarının milli eğitim bakanlığı ile paylaşılabileceği ve 5-9 yaş arası kodlama dersi planının hazır olduğu belirtildi.

[box type="info"]Bu planla ulaşmak isteyenler kodlamasaati.org adresini inceleyebilirler.[/box]

Oturum sonrasında Bakan Nabi Avcı yapıtığı konuşmada daha önce yaptıkları hataları tekrar yapmak istemediklerini  ve yaptıkları işlemleri sağlam zemine oturtmadan yapmak istemediklerini  belirtti. Yani . Kodlama eğitimi ve daha fazla Bilişim Teknolojileri öğretmeni atma kararları alınacak fakat bu hemen olmayacak (2-3 yıl)

Konuşma sonrası  Bakan Nabi AVCI’ ya soru sorma imkanım oldu. Sorum şu şekildeydi (yaklaşık olarak): Yapılan konuşmalarda kodlama eğitimi  için bilişim teknolojileri öğretmenlerinin diğer branş  öğretmenleri ile ortak çalışması gerektiği vurgulandı. Bu yüzden her okulda bilişim teknolojilerin konusunda diğer branşlara yardımcı olacak rehberlik edecek Bilişim teknolojileri rehber öğretmeni  ataması yapması planlıyor musunuz. Aldığım cevap ise: “Bilişim rehberi olarak ayrı bir kadro düşünmüyoruz okullarda bulunan bilişim teknolojileri öğretmenlerine eğitim vereceğiz ve onlarda diğer branş öğretmenlerine eğitim verecekler” şeklindeydi.

Etkinlikten sonra mebpersonel.com sitesinde yapılan bu haber bakanın bu cevabını destekler nitelikte.

Bilişim ve Yazılım Dersinin Önemi

1525648_796691993724153_3526487426715863588_n

[quote]Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) öncülüğünde geliştirilen 41 milyon lira bütçeli Milli Rüzgar Enerji Sistemleri Geliştirilmesi ve Prototip Türbin Üretimi (MİLRES) Projesi kapsamında ilk türbin kasım ayında İstanbul’da elektrik üretmeye başlayacak. Devamını oku…[/quote]

Bu tür haberleri  görmek duymak güzel oluyor.Bu tür haberler gittikçe yaygınlaşıyor.Ama haberin tamamını okursanız yerlilik oranını %80 olduğunu fark edersiniz. Peki %20 lik kısım neden yerli değil ? Cevap eğitim sistemizde okutulan derslerde gizli. %20 lik kısmı elektronik ve yazılım oluşturuyor. Çocuklar yazılım nedir bilmiyor dolayısıyla yazılım üretme konusunda ülkemiz geri kalıyor. Sadece yazılımın ne olduğunu bilen bir öğrenci kendine yazılımla ilgili hedefler koyabilir. Teknoloji tasarım dersinde kağıttan tahtadan rüzgar gülü tasarlamış çocuklar ilerde gerçek bir rüzgar türbini tasarlayabilir ama yazılım bilgisi olmayan çocuklarla %80 den öteye gidilemez.